İsrail InsurTech Piyasası
Geçen haftalarda Israil InsurTech piyasasının düzenleyici kurumunu, start-up’larını ve yatırımcılarını yakından tanıma fırsatı buldum. Yer aldığı bölgenin teknoloji merkezi olmayı hedefleyen İsrail InsurTech ekosistemi, bütün kaynaklarıyla uluslararası piyasaya çıkmış durumda ve bu serüvenin geçmişi sadece iki yıl önceye dayanmakta. Doğal kaynak açısından zengin bir bölgede yer almadıklarını ve kalkınmak için teknoloji ihraç etmek zorunda olduklarını söyleyen İsrailli yetkililer, sadece sigortada değil finans ve teknolojinin birleştirebilecekleri bütün alanlarında söz sahibi olmayı istemekteler. Ülkedeki genç nüfusun en büyük avantajları olduğunun altını çizen yetkililer, eskiden doktor veya avukat olmak isteyen İsrailli gençlerin günümüzde yoğun olarak fikirlerini hayata geçirmek için girişimciliğe yöneldiklerini de sözlerine eklediler.
InsurTech yapısına geçmeden önce İsrail’in sigorta sektörünün yapısına, Türkiye ve diğer gelişen pazarlarla kıyaslama açısından kısaca bakalım. Ne yazık ki OECD verileri en yeni 2017 yılına dayanmakta, 2018 yılı verilerini GSMH artış yüzdesini kullanarak yaklaşık olarak hesapladım. Şu anda 36 üyesi olan OECD’ye Türkiye 1961 yılında, İsrail ise, 2007’de başlayan görüşmeler sonucunda, 2010 yılında üye olmuş. Sigorta sektöründeki toplam net varlık 143,84 milyar Dolar seviyesinde ve 2017 yılında hayat ve elementer branşlardaki faaliyetlerin tümünden sağlanan net gelir 818 milyon Dolar. (Bu değişkenlerde Türkiye verilerine ne yazık ki yer verilmemiş.)
2017 yılı brüt primde İsrail 17,4 milyar Dolar, Türkiye ise 13 ,07 milyar Dolar üretim gerçekleştirmiş. Bu üretimle OECD’deki payı ise % 0.345. IMF verilerine göre İsrail ekonomisinin 2018’de gayrısafi milli hasıla bazında yaklaşık %3 büyümüş olduğunu dikkate alırsak 2018 yılı brüt prim üretiminin 18 milyar Dolar seviyesine (yaklaşık 17.949,81) yaklaştığını öngörebiliriz. 2016 (15.142)’dan 2017 (17.427)’ye %15 büyüyen İsrail sigorta sektörünün aksine Türkiye ne yazık ki %4,6 (2016-13.718, 2017-13.074) küçülmüş durumda. (Nominal bazdaki büyüme değerleri TSB verilerinden görülebilir, ancak kur etkisinden arındırılmış değerler küçülmeyi göstermekte.)
Üzerinde durulması gereken diğer iki veri ise penetrasyon ve yoğunluk değerleri. Brüt prim üretimi ülkenin sigorta sektörü hakkında niteliğe yönelik bir fikir verirken bu iki değer bize sektörün daha çok nicel özelliklerinden bahseder. Penetrasyon gayrısafi milli hasıla ve sigorta prim değeri arasındaki oranı, yoğunluk ise sigorta prim değerinin toplam nüfusa oranını göstermekte. İsrail’in 2017 yılı penetrasyon oranı %4,9 iken Türkiye’de bu oran sadece %1,4 seviyesinde. 2018 yılı GSYİH artışına göre İsrail’in 2018 yılı penetrasyon oranını %5,05’e yaklaştığını söyleyebiliriz. İsrail’de sigorta yoğunluğu 2017 yılında 2.001 Dolar olarak gerçekleşirken bu değer Türkiye’de sadece ve sadece 132 Dolar! Aslında InsurTech’e neden İsrail’den daha fazla ihtiyacımız olduğunun somut bir kanıtı.
İsrail piyasasıyla ilgili dikkat çeken ve bence InsurTech için de önemli bir fırsat olabilecek bir sektörel sorun ise prim yoğunlaşması. Sigorta sektöründe faaliyet gösteren ilk beş şirket (Clal, Migdal, Harel, Phoenix ve Menorah-Mivtahim) toplam prim üretiminin %82’sini üretmekte. Hayat branşında faaliyet gösteren daha az şirket olduğunundan aynı beşlinin üretim yüzdesi bu sefer hayat sigortacılığında %95’e ulaşmakta! Sektöre dışardan girmek isteyen sigorta şirketleri için bu yapıdan pay alma savaşı maliyetli ve uzun bir sürece dönüşebilecekken start-up’lar, çevik yapıları ile sağladıkları hızlı hizmetler ile tek bir şirket vasıtasıyla ülkedeki sigortalıların %30’una ulaşabilir hale gelmekteler. Bu şirketlerin kısa zamanda sermayelerini arttırmaları ve yeni ürünler geliştirmek için ihtiyaç duyduklarıfinansal kaynaklara kolayca ulaşabilmeleri anlamına da gelmekte. Sunumlar sırasında İsraillilerin üzerinde önemle durdukları ve bize de örnek bir iş modeli olabilecek bir detay dikkatimi çekti; HealthTech (‘erken teşhis, tanı, tedavi veya diğer sağlık sektörü uygulamalarının sigorta şirketleri tarafından kullanılabilen versiyonları’ şeklinde bir tanım getirebiliriz) alanındaki çalışmalarını sağlık turizmi ile birleştirmeleri. İsrail sağlık turizminde bölgesinde bir merkez olmayı planlamakta ve bunun için de yaptırdığı tesisler ve ihraç ettiği sağlık teknolojisi ile 2010’dan itibaren önemli bir ivme yakalamış. Ancak bu ivmeden kendisi için de pay çıkarmak isteyen sigorta sektörü, HealthTech alanında da start-up’ları ile yoğun bir faaliyet yürütüyor. İsrailli sigorta şirketleri, ülkenin gelişen sağlık sektörü altyapı avantajlarını yeni teknolojiler ile pekiştirerek hem önleyici sağlık çözümleri hem de teşhis sonrası kapsamlı sigorta paketleri ile sadece sağlığını kaybedenleri değil daha sağlıklı bir yaşam talep edenleri de dünyanın dört bir tarafından İsrail’e getirmeyi hedeflemekte. İlginç olan ise sigorta sektörü düzenleyici kurumunun turizm faaliyetlerinde sağlık turizminin ağırlığı ile gerçekleşen değerleri ve hedefleri yakından takip ederek öne çıkan alanlarda sektörde yer alan şirket ve start-up’ları yönlendirmesi. Sektördeki girişimci ruhu her fırsattta desteklediklerini belirten İsrailli düzenleyici kurum yetkililerini ve İsrailli start-up’ları önümüzdeki günlerde sahnede daha çok göreceğiz.
#SWOTAnalysis, #InsurTech, #GDPR, #GWP, #Penetration, #Density, #OECD, #StartUps, #ZeynepStefan
3,430 total views