EIOPA 8th Annual Meeting

Kasım ayında düzenlenecek EIOPA yıllık konferansına katılmadan önce hem konferansa yönelik ön hazırlıklarımı hem de EIOPA’yı size kısaca anlatmak isterim. EIOPA (European Insurance and Occupational Pensions Authority), Avrupa Birliği bünyesindeki sigorta ve emeklilik sektörlerini düzenleyen kurumların oluşturduğu bir düzenleyici kurumlar birliği. Ülkemiz Avrupa Birliği üyesi olmadığı için veya mevcut düzenleyici kurum üzerinde söz sahibi başka bir makam olmadığı için Türk sigorta ve emeklilik piyasasında yaptırım gücü veya benzeri bir kurum yok. Ancak piyasasındaki yabancı yatırım oranı ve Avrupa Birliği ile girdiğimiz adaylık süreci dolayısıyla verdiği kararlar, bizler tarafından da yakından takip ediliyor ve uygulanmaya çalışılıyor.

EIOPA’nın kuruluşu aslında klasik bir düzenleyici kurum hikayesi. Avrupa’yı etkisi altına alan 2007-2008 ekonomik krizleri sonrasında ülkeler arasındaki sermaye yeterliliği ve düzenleyici kurumların etkinlik farklılıkları, özellikle İtalya ve Almanya arasında, daha görünür hale geliyor. Ülkeler arasındaki farkı azaltmak ve düzenlemelere uygulama ve etkinlik anlamında standart getirmek amacıyla EIOPA kuruluyor. Sigorta ve emeklilik alanında faaliyet gösteren EIOPA, Avrupa Sistemik Risk Yönetim Kurulu (European Systemic Risk Board)’nun üç ayağından biri. Kurulun diğer ayakları bankacılık ve menkul kıymetler sektörlerinde. EIOPA, 2011 yılından beri Gabriel Bernardino’nun başkanlığında yönetilmekte ve yönetim kurulunda Avrupa Birliği üyesi 28 ülkeden 34 düzenleyici kurumun temsilcileri yer almakta. (Kurulda Kıbrıs Rum Kesimi de temsil edilmekte.)

EIOPA, misyon ve vizyonunu ortaya koyarken beş ana başlık saymakta. Ancak düzenlediği araştırma projelerinden, konferanslardan ve kullandığı bütçenin kırılımlarından anladığım en önemli misyonunun tüketici haklarının korunması olması. Sigortalıların poliçe oluşturulurken taahhüt edilen haklarının devamlılığının sağlanması, bu hakların şirket birleşme ve satın almalar ile zarar görmesinin engellenmesi, sektör genelinde şeffaflığın arttırılarak mağduriyetlerin gerçekleşmeden önlenebilmesi en çok mesai harcadığı konular. Bu konudaki dikkati, kendisine bağlı ülke düzenleyici kurumlarından ve dolayısıyla şirketlerden de beklemekte.

EIOPA’nın sigortalıların haklarının korunması konusundaki, özellikle son zamanlardaki hassasiyetinin belirli nedenleri var. Bunlardan ilki özellikle hayat branşındaki karsızlık dolayısıyla sigorta şirketlerinin, deyim yerindeyse portföylerini devretmek için sıraya girmiş olması. Poliçe oluşturulurken taahhüt edilen kar oranlarının günümüz piyasa koşullarında sağlanamayacağı artık bir gerçek ve ancak özsermayeden karşılanarak gerçekleştirilebilecek bu ödemeler şirketlerin finansal gelecekleri, günümüz ratingleri ve yatırımları üzerinde ciddi bir olumsuz etkiye sahip. Şirketler açısından bu haklı gerekçeler portföy devri için yeterli ancak müşteriler tarafından bu işlemler o kadar olumlu değil.

Hayat ve emeklilik portföyleri devredilirken mevcut müşterilerin verilen haklarının korunacağına dair güvenceler söz konusu olsa da, araştırmalar porföyü devir alan finansal kurumun repütasyonunun müşteri açısından devredenin finansal sağlamlığı kadar etkili bulunmadığını göstermekte. Avrupa piyasasında emeklilik veya hayat ürünlerinin yoğun kullanımını dikkate alırsak piyasanın büyük bir kesimini temsil eden bir müşteri grubundan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu grubun müşteri memnuniyetindeki azalma EIOPA için ciddi bir alarm zili anlamına gelmekte. Bu endişe geçtiğimiz haftalarda, EIOPA’nın portföy devirlerini sınırlandırmak istemesine de yol açmış ancak bu faaliyetin devamı getirilmemişti.

EIOPA için tüketici hakları kadar önemli diğer bir konu ise sürdürülebilirlik. Son aylarda mesaisini yatırım ve sürdürülebilirlik konularında gerçekleştiren EIOPA, şirketlerin kısa vadeli finansal hedefleri adına agresif yatırım kararları almasını veya tutamayacağı taahhütlerde bulunmasını engelleyebilmek için standartlar tanımlamak istemekte. Bu faaliyetlerde yine tüketici haklarının korunması ana başlığı altında gerçekleştiriliyor olacak. Dolayısıyla gelecek finansal dönemde sigorta ve emeklilik şirketlerinin sadece yıl sonu sonuçlarının değil, gelecek yıl hedeflerinin de EIOPA tarafından yakından takip edileceğini söyleyebiliriz.

20 Kasım 2018 tarihinde EIOPA Genel Merkezi’nin yer aldığı Frankfurt’da gerçekleştirilecek olan yıllık olağan kongresi, tüketici hakları ve sürdürülebilirlik ana çerçevesinde, içerisinde InsurTech’in de bolca bahsedileceği bir gündem ile gerçekleştirilecek. 2017 yılında ilk defa davet edildiğim toplantı, gündem olarak klasik bir çerçeve sunmuş olsa da, 2018 toplantı başlıkları ve gerçekleştirilecek sunumlar, EIOPA gündeminin sigorta sektörünün gündemini yakaladığını gösterir nitelikte. Toplantı sonrası yorumlarımı ve Türk sigorta sektörü için çıkarımlarımı Aralık ayı yazımda bulacaksınız.

#EIOPA, #EuropeanInsuranceandOccupationalPensionsAuthority, #EuropeanSystemicRiskBoard, #EIOPAAnnualMeeting, #Sustainability, #ConsumerProtection, #ZeynepStefan

 3,119 total views

Azerbaijan Insurance Sector SWOT Analysis

Doğal kaynaklarının desteğiyle gayri safi milli hasılasını hızla artıran Azerbaycan, bir yandan da zenginleşen halkının teminat ihtiyaçlarını karşılamak için sigorta sektörünü geliştirmenin yollarını arıyor. 2020 yılı için belirlenen yüzde 7 büyüme hedefi için de sigorta kritik öneme sahip…

Azerbaycan ekonomisine ilk baktığımızda gördüğümüz özellik, ekonomi bilimindeki karşılığıyla bir “rantiye ekonomisi” olması. Milli gelir artışı büyük ölçüde tek tip ürün grubuna, yani hidrokarbon ve türevlerinin üretimine bağlı.
Refah artışı, ülke altyapısının hızla modernize edilmesi, özellikle Bakü’de adım başı yükselen gökdelenler ve Azeri halkında hızla artan gayrimenkul talebi milli gelirdeki hızlı artışın görünen sonuçları arasında.
Dünya Bankası’nın projeksiyonuna göre 2020 yılında “yüksek gelire sahip ülke” statüsüne erişecek olan Azerbaycan’ın, bu hedefe ancak gelişmiş bir sigorta sektörü ile ulaşabileceği ise sektör yöneticileri tarafından da tespit edilmiş durumda.
Azerbaycan sigorta sektörünü genel olarak üç ana evreye ayırabiliriz: 1917 Ekim Devrimi öncesi dönem, 1917-1990 yılları arası ve 1990’dan başlayarak halen devam eden modern dönem…
Sektör, 1991 yılında kurulan SISS (State Insurance Sepervision Service) tarafından regüle ediliyor. 2014 yılında 28 sigorta şirketinin faaliyet gösterdiği Azerbaycan piyasasında, sermaye yeterliliğiyle ilgili yapılan son düzenlemelerin ardından Şubat 2018 itibarıyla 26 lisanslı şirketi faaliyetine devam ediyor.

2017 yılı prim üretimi 274 milyon Euro

Azerbaycan sigorta sektöründeki toplam brüt prim üretimi, 2016 yılı verilerine göre 260.71 milyon Euro’ydu. 2017 yılında yüzde 5.18 büyümeyle 274.22 milyon Euro’ya ulaşıldı. Yine 2017 yılı verilerine göre ödenen hasar tutarı, 2016 yılındaki 127.25 milyon Euro’dan yüzde 0.5 azalarak 126.61 milyon Euro’ya düştü.
2017 yılında toplamda 274 milyon Euro prim üretilirken, bu tutarın yaklaşık yarısı (128 milyon Euro) Pasha Sigorta ve Pasha Hayat Sigortası tarafından karşılandı. Pasha’yı, yüzde 6.89 hayat, yüzde 7.03 elementer branşı, toplamda da yüzde 14 pazar payıyla Atesgah Sigorta izliyor. Çoğunluk hissesi Azerbaycan devletine ait olan AzerSigorta ise yüzde 7.26 pazar payıyla üçüncü sırada yer alıyor.

Dengeli bir dağılım sağlanması gerekiyor

Prim dağılım verilerinden de görebileceğimiz gibi Azerbaycan sigorta sektörü için prim üretimindeki yoğunlaşmanın elementer branşın dışına yayılması, görece dengeli bir dağılımın sağlanması, hayat branşında faaliyet gösteren şirketlerin (Pasha, Ateshgah ve Qala Sigorta) sayısının artırılması gibi öncelikler var.
Toplam brüt prim üretiminin 103 milyon Euro’su (yaklaşık yüzde 38) hayat, 170 milyon Euro’su elementer branşlardan (yaklaşık yüzde 62) geliyor. Zorunlu hayat sigortası (işçilere yapılan bir çeşit hayat sigortası) için prim üretimi 16 milyon Euro civarında. Gönüllü olarak yaptırılan sağlık sigortasında toplam prim üretimi 87.5 milyon Euro. Elementerde en yüksek prim üretimi ise yüzde 21 ile motor branşı ürünlerinden kaynaklanıyor.

2020 büyüme hedefi için kilit rol oynayacak

Genel penetrasyona bakıldığında, sigorta sektörünün gayri safi milli hasıladan aldığı pay yüzde 1’in de altında. Azerbaycan hükümeti 2020 yılı için, doğal kaynaklardan kaynaklanacak gelirler hariç yüzde 7 büyüme hedefi belirlemiş. Bu hedefe, sigorta sektörünün dengeli büyümesi sağlanmadan ulaşmanın mümkün olmayacağını da tespit edilmiş durumda.
Azeri sigorta şirketleri tarafından piyasaya sunulan 40 farklı sigorta türü var. Oysa gelişmiş ekonomilerde bu sayı ortalama 300. Ülkede sadece 4 adet zorunlu sigorta ürünü var: Zorunlu trafik sigortası, işveren sorumluluk sigortası, seyahat halindeki yolcular için taşıma sigortası ve gayrimenkul sigortası…

Azerbaycan’ın InsurTech dönüşümünü Türk sigortacılar sağlayabilir

20-21 Haziran 2018 tarihlerinde başkent Bakü’de düzenlenen sigortacılık konferansında da katılımcılara sunmaya çalıştığım gibi, Azerbaycan sigorta sektörü şu anda ciddi bir avantaj yakalayabilecek konumda. Ekonomideki hızlı büyümeyi tasarruf artırıcı uygulamalarla sürdürülebilir ve kontrol edilebilir bir hale getirmeyi amaçlayan Azerbaycan’ın önünde, bu atılımları Avrupalı meslektaşlarıyla aynı anda yapabilme şansı var.
InsurTech’le daha ilk adımdan itibaren dijital olarak şekillenecek bir sigorta sektörü, hem penetrasyonun artırılması hem de tasarruf açığının kapatılarak ekonomideki kırılganlığının giderilmesi açısından büyük bir avantaj sağlayacak. Sektörün henüz yeni yeni geliştiği bu dönemde bu atılımı yapmaksa hem zor hem de kolay.
Küçük bir sektör için bu tür uygulamaların getirdiği zorlukların görece daha kolay yönetilebilmesi önemli bir avantaj. Ancak söz konusu alanda yeterli tecrübe ve bilgi birikimi olmadığı da bir gerçek. Türk sigortacılarsa bu dönüşümü hem kendi ülkelerinde hem de Azerbaycan’da hayata geçirebilecek dinamizme sahip.

#SWOTAnalysis, #Penetration, #ProtectionGap, #SISS, #ZeynepStefan

http://www.sigortagundem.com/yazarlar/azerbaycanin-sigorta-atilimi-hem-kolay-hem-zor-yazisi/1333764

 

 3,856 total views,  2 views today