DIA Münih Ekim 2018
Roger Peverelli, Reggy de Feniks ve Conny Dorrestijn’in kurduğu Digital Insurance Agenda yani DIA, beşinci konferansını Münih’te gerçekleştirdi. Yine sahneye çıkan 50 start-up fikirlerini ve ürünlerini tanıttılar. Bunun dışında 4 tane oturum, kahve araları, toplantılar, ropörtajlar ile iki günü dolduran bir etkinlikti. Bu DIA’ya dördüncü katılımımdı. Katılımcılardan, sunumlardan ve yapılan oturumlardan edindiğim bilgilerin ışığında sizinle geribildirimlerimi paylaşmak isterim. Ancak hemen söylemeliyim, bu tür konferanslardan sonra gördüğüm ve bu yazıda yapmayacağım bir geribildirim türü var. Kim, hangi şirketten, hangi sunumu yapmış, kimler katılmış vs. Konferansın sunumları organizasyon öncesi paylaşıldı ve şu anda da siteden ulaşılabilir durumda. Katılımcı ve sunumları gerçekleştirenler ise organizasyonun aplikasyonu olan Bizzabo’da mevcut. Benim bu yazıda anlatmak istediklerim ise bu hazır bilgilerden farklı olarak iki gün boyunca InsurTech piysasında gözlemlediklerim ışığında 2018 yılı değerlendirmem ve 2019 yılı tahminlerim. Bana bu projeksiyonu sağlayabildiğine göre benim açımdan konferans hem çok verimliydi hem de çok iyi organize edilmişti. 2019 Nisan ayında Amsterdam’da gerçekleşecek altıncı organizasyonu da şimdiden beklemeye başladım.
İlk gözlemim hem sektörde uzun yıllardır her alan oyuncular arasında hem de start-up’lar arasında artık dile getirilmeye başlanan marjinal maliyet kavramı. Aslında daha ilk adımdan beri düşünülmesi gereken bu iktisadi kavramın günlük dildeki karşılığı ‘atılan taş ve ürkütülen kuş’. Fikirler çok parlak, gençler çok dinamik ama sonrası? Sigorta şirketlerinin, tabii ki hepsi değil, suyun içerisindeki yaprak gibi sağa sola, şirketlerinin çıkarları yönünde değil kontrolleri dışında savrulmaları gibi olabildiğince edilgen ve kontrolsüz bir yatırım ve ‘ilk biz gördük ve biz kaptık’ stratejileri var ne yazık ki. İlk bakışta start-up’lar için avantajlı görünse de beklentilerin ve sahip olunanların arasındaki farklılık işbirliğini takip eden birkaç ay içerisinde ortaya çıkmakta. Benim bu konudaki gözlemim, sigorta şirketlerinin InsurTech konusunda ciddi niyetleri olduğu ancak net bir stratejileri olmadığı veya stratejileri varsa bile bunun birkaç tane sahibin elinde sağa-sola çekildiği. Yakın zaman hayat portföyünü satan bir şirketin hayatla ilgili bir teknolojiye ilgi duyması veya sağlık sigortacılığında çok küçük bir portföyü olan diğerinin kalp ritmini takip eden uygulamayı müşterilerine sunmak istemesi gibi DIA’dan birkaç örnek bile verilebilir.
İkinci çıkarımımı ise konferansın ilk gün gerçekleştirilen 25 sunumu ve ikinci gün gerçekleştirilen 21 sunumu teker teker izledikten sonra yaptım. (Bu arada sunumlar kısa olsa da ardarda olması, dışarıdaki sohbetin cazibesi, yiyecekler-içecekler takibi zorlaştırmıyor değildi. Dolayısıyla ilk günün ilk yarısı oturacak yer çok zor bulunuyor olsa da sonrasında herkes yemek bölümünde takılır olmuştu. Neyse ki neden konferansa katıldığımı ajandama yazmıştım ve amacımdan sapmadım – An appetite for Knowledge). Tespitim ise şu; InsurTech yaratıcı güç grafiği platosuna artık ulaşmış, yani tekrarda. Sunum gerçekleştiren bazı start-up’ların DIA’da ikinci hatta üçüncü sahneleriydi. Şirket orijinleri Avrupa’nın sadece bazı ülkelerinde yoğunlaşmıştı, Asya ve Afrika’dan neredeyse kimse yoktu ve fikirler artık birbirlerini ne yazık ki tekrar eder hale gelmişti. Bu tekrarda Avrupalı meslektaşlarımızın daha az risk alan ve garantici tavrı da etkili olmuş olabilir. Hasarın bir kısmını dijitalleştirmek, sağlık sigortacılığıyla alakalı önleyici bazı tedbirler alan uygulamalar geliştirmek, daha çok müşteriye ulaşabilmek için direkt satış uygulamaları gibi önceden defalarca işlenmiş konulara ufak makyajlar sadece eski fikirlerin yeni versiyonları izlenimini verdi. Bu doymuş bir pazarda iş yapmanın dezavantajı olsa gerek. Sunumlar sırasında bir daha gördüm ki InsurTech kesinlikle gelişmekte olan piyasaların işi, çünkü penetrasyon için zaten risk almak zorundalar, sektörü geliştirmek için zaten yeni şeyler söylemeliler yani InsurTech’e en fazla onların ihtiyacı var. İlk olarak Garanti Bankası eski Genel Müdürü Akın Öngör’ün harika kitabında okuduğum söz; ‘Zamanlama Herşeydir’. Türk sigortacılığı için de artık doğru zamanın geldiğini görmüş oldum böylelikle.
Üstelik InsurTech’deki bu kendini tekrar eden dönemi gören ve sunumlarında dile getiren birileri daha vardı, McKinsey. DIA Münih’in içerik ve bilgi sağlamada ortaklarından biri olan McKinsey’in iki ortağı Jörg Mußhoff and Simon Kaesler bence iki günlük konferansın en iyi sunumunu yaptılar ve doğal olarak birçok sigortacıdan da tepki aldılar. Söyledikleri kısaca ekosistemin ivmesinin yeterli hıza, belirli bir zaman aralığı içerisinde ulaşması gerektiği, eğer bu başarılamazsa InsurTech’in iyi niyetten öteye geçemeyeceğiydi ki bence haklılar! Ancak sunumlarının sadece tek bir sayfasından bundan bahsettiler ve sonra konuyu hemen aydınlık yarınlar klişesine getirdiler. Herkesin bildiği, aralarında konuştuğu ancak topluluk önünde paylaşmadığı bu durum, eğer gerçekten bir dönüşüm isteniyorsa daha çok dile getirilmeli ve adeta bir yükselen risk (emerging risk) gibi dikkate alınmalı. Ancak henüz bu konuda net bir çıkış göremedim. 20 Kasım’da EIOPA’nın 8. Olağan Toplantısı’nda da yer alacağım. Bakalım proaktif bir tutumları ve 2019’a yönelik bir InsurTech ajandaları olacak mı?
Sonuç olarak yararlı ve yenilikçi düşüncelerin bir arada olduğu iki günlük harika bir organizasyondu. Amsterdam’a katılımı kesinlikle tavsiye ederim. Ancak birkaç gün sonra Baden-Baden’de gerçekleşen ve artık yüzyılları bulan reasürans toplantıları geleneğinin de bu dijital ortamla kocaman bir tezat yarattığını söylemeden geçemeyeceğim. Sigorta sektörünün çerçevesini oluşturan ve bence bazı durumlarda sigorta şirketlerinden bile daha önemli fonksiyonları olan reasürans şirketlerinin InsurTech’e Munich Re dışında ilgi göstermemesinin nedeni de bu geleneksel yapı olsa gerek. 2019 yılında Kendilerini InsurTech sahnesinde daha çok görmek dileğiyle.
#DIA, #DIAMunich, #DigitalInsuranceAgenda, #InsurTech, #ProtectionGap, #Penetration, #StrategicManagement, #ZeynepStefan
http://www.sigortagundem.com/yazarlar/dia-munih-ekim-2018-yazisi/1355305
1,413 total views