Finansal Derinleşme ve Sigorta Sektörü
Finansal derinleşme kavramı 2014 yılından beri üzerinde çalıştığım bir konu. Kavram olarak sigorta sektöründen çok uzak görünse de aslında ülke ekonomisi içerisinde sektörün payının arttırılabilmesinin anahtarı. Türkiye için de yeni bir kavram olan finansal derinleşme, ülkedeki finansal sistemin sadece nicel olarak değil, aynı zamanda nitel olarak da büyümesi ve gelişmesi, farklı getiri beklentilerini karşılayacak ve fon ihtiyacı içerisindeki birimlerle sahip oldukları fonları değerlendirmek isteyen birimleri en etkin şekilde buluşturacak zeminlerin yaratılması anlamına gelmekte. Finansal derinleşmenin gerçekleştirildiği ekonomilerde risk iştahına göre çok farklı yatırım araçlarına ulaşabilen yatırımcılar, gelişmek için fon arayan sektör ve şirketlerin ihtiyaçlarını en etkin biçimde karşılarlar. Bu etkin eşleşmenin yanı sıra bankacılık, finansal sistemin en ağırlıklı öğesi özelliğini kaybeder, etkin yatırım ortamı vasıtasıyla diğer alanlar da gelişme şansı bulur, finansal sistem bir bütün içerisinde dengelenir. Sigorta, leasing ve faktoring gibi sektörler gelişmek, farklı yatırım ve hizmet alternatifleri üretebilmek adına finansal kapasitelerini büyütebilirler.
Bu kadar olumlu özelliği beraberinde getiren finansal derinleşme, her güzel şey gibi gerçekleştirilmesi zor bir kavram. Sadece büyümeye değil, aynı zamanda nitelikli büyümeye, ancak orta ve uzun vadede elde edilebilecek kazanımlardan kısa vadeli çıkarlar uğruna vazgeçilmemesi ilkelerine dayanmakta. Dolayısıyla mevcut yönetim ikliminin üstünde bir sahiplenmeye ihtiyaç duymakta. Sadece gelişmekte olan piyasalarda değil, gelişmiş ülkelerin bazılarında bile tam olarak gerçekleştirilememiş olan finansal derinleşmede olumlu örneklere bakmadan önce ülkemizin mevcut durumuna bakmamız yerinde olacaktır.
2017 yıl sonu verilerine göre Türkiye ekonomisi 3,1 trilyon TL büyüklüğünde gayrısafi yurtiçi hasılası ile 2,75 trilton TL gayrısafi katma değer üretebilmekte. Bu tutarın 100,67 milyar TL’lik bölümü ise finansal sektör tarafından yaratılmakta. Sigorta sektörünün bu tutar içerisindeki payı ise sadece 3,7 milyar TL civarında. 2008 yılı küresel krizi ile kesintiye uğrayan ve ancak 2013 yılında kriz öncesi büyüklüğünü yakalayabilen sigorta sektörü şu anda finansal sistemin %3,71’ini oluşturmakta, toplam ekonomi içerisindeki payı ise %0,12 civarında. Sigorta sektörü ile birlikte yatırım alternatifi sunabilecek, faktoring veya leasing gibi, diğer sektörler ise göz ardı edilebilecek kadar küçük ölçeklere sahipler.
Bununla birlikte Türk sigorta sektörde sağlanan teminat adedi, yazılan toplam prim yıllar itibariyle sürekli artış göstermekte. 2014 yılından bu yana, özellikle elementer branşta, oluşturulan poliçe adedinin %76,7 artış gösterdiğini görmekteyiz. Hayat dışı şirketler, hayat şirketleri ve reasürans şirketlerinin varlık ve özsermaye dağılımlarına baktığımızda ise 2008 yılından 2018 yılına özsermayedeki artışın %204’e, varlıklardaki artışın ise %549’a ulaştığı dikkatimizi çekmekte. (Veriler TSB istatiklerinden derlenmiştir). Kısaca sigorta sektörü, yer aldığı ekonomik şartların çok üstünde, hatta uluslararası ekonomik krizin etkilerinin ülkemizde hissedildiği 2008-2010 yıllarında bile, büyüme grafiğini sürdürmüştür. Aynı dönemde (2008-2018 yılları karşılaştırması) elementer branşta net teknik kar %610 ve net dönem karı ise %344 artış göstermiştir. (Belirtilen dönem aralığından 2010-2011-2012-2015 yıllarında dönem zararı oluştuğu da görülmektedir.) Bununla birlikte hayat ve emeklilik branşlarında net teknik kar 2008’deki 56,2 milyon TL seviyesinden 2,07 milyar TL seviyesine, net dönem karı ise 245 milyon seviyesinden 2,7 milyar TL seviyesine yükselmiş ve belirtilen dönem içerisinde elementer branştaki gibi bir zarar yılı yaşanmamıştır. Kısaca elementer, reasürans, hayat ve emeklilik branşlarındaki gelişim, ekonomideki daralma veya genişleme dönemlerine bağlı olmadan büyümesini sürdürmüş ve her yıl artan sayıda sigortalıdan toplanan primler ile gelişmiştir.
Sigorta sektöründeki büyüme, aynı dönemde Türk finansal piyasalarının gelişme grafiğinden daha yüksek bir seyir göstermesine rağmen mevcut ölçeğini korumuş, 2009 yılındaki %1,45’lik payından 2018’de ancak %3,71’e ulaşabilmiştir. Kısaca sigorta sektörü büyümüş ancak aynı dönemde finansal sektör de bütünüyle büyüdüğünden büyük resim içerisindeki payını yeteri kadar arttıramamıştır.
Finansal derinleşmenin sağlaması beklenen mucize ise bu noktada karşımıza çıkmakta. Sigorta sektörünün beklenen gelişmesini sağlayabilmesi için şirket sermayelerinin ülkedeki değerlendirilemeyen riskleri teminat altına alabilecek seviyeye ulaşması, yeni ürünler ile farklı teminat ve tasarruf alternatifleri sunabilmeleri, farklı yatırım tercihleri ile (örneğin Avrupa’da altyapı yatırımları, start-up yatırımları, CAT tahvilleri vb.) finansal yapılarını güçlendirebilmeleri ve sektörde ciddi bir dönüşüm yaratabilecek uygulamaların gerçekleştirilmesine imkan verebilecek fonlara sahip olmaları gerekmekte. Bu şekilde sadece poliçe sayısı olarak, ne yazık ki büyük oranda araç sigortaları alanında, büyüyen bir sigorta sektöründen birçok farklı seviyede teminat ve yatırım alternatifi sunabilen, primler ile oluşturduğu yatırım havuzu vasıtasıyla uzun vadeli yatırım projelerini destekleyebilen ve dolayısıyla finansal risklerini orta ve uzun vadelere kolayca yayabilen bir sektör karşımıza çıkıyor olacak.
Kendileri bu kavramını kullanmasalar da yatırımlarını coğrafi olarak dağıtan ve tek bir kıtada faaliyet göstermeme prensibi belirleyen, özellikle Avrupa’daki büyük çaplı altyapı projelerini (stadyumlar, alt geçitler, hastane projeleri vb. ) finanse etmek isteyen, kurdukları dijital laboratuvarlar ile inovasyonu süreçlerinin bir parçası yapmak isteyen sigortacılık grupları sektörlerinin genel finansal sistem içerisindeki ağırlığını arttırmayı amaçlamakta ve finansal derinleşme adına faaliyet göstermekteler. Ülkemizde sigorta sektörünün kendine çizmesi gereken uzun vadeli yolun da bu özellikleri taşıması gerektiği kanaatindeyim.
#FinancialDeepening, #Insurance, #Penetration, #CATBond, #Density, #PPP, #PrivatePublicPartnership, #ZeynepStefan
1,352 total views