Digital Twin
Danışmanlık alanında faaliyet gösteren uluslararası bir şirketle Viyana’da gerçekleştirdiğimiz çalışmada şirketin 2018-2022 yılı stratejileri dikkatimi çekmişti. ‘DACH Region’ denen ve Almanya, Avusturya ile İsviçre’yi kapsayan bölgede (Almanca konuşan ülkeleri ifade eden ve ülkelerin başharflerinden oluşan bir tanım), Brexit sonrası İngiltere’de ve İrlanda’da uygulanacak olan bu stratejinin şimdiye kadar karşılaştıklarımdan farkı ise 2017 yılından beri bünyesine kattığı dijital ajansların, müşterilerinin stratejilerini belirlemede üstlenmesini öngördükleri kritik rol. Otomotivden bankacılığa kadar çok farklı sektörlerde çözümler üreten, müşterilerinin sektörlerinde konumlandırılmasından tutun ürünlerinin lansmanına kadar birçok alanda faaliyet gösteren bir ajans neden bir danışmanlık firmasının çatısı altına girmek ister? Aslında cevap sigorta sektörüne de yabancı olmayan bir kavramdan, ‘digital twin’ (digital ikiz), gelmekte.
Dijital İkiz ve Simülasyon
Dijital ikizin iki karşılığı var. Birincisi herhangi bir sektörde faaliyet gösteren firmanın kurumsal kimliğinin aynısını dijital ortamlarda oluşturmak, popüler tabiriyle avatarını yaratmak. 2012 öncesinde belki de çok dikkate alınmayan bu kavram şirketler sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla tepki çekmeye ve bazı durumlarda linç edilmeye, onyıllarca süren emeklerle oluşturulan bir şirket kimliğinin tek bir paylaşımla yerle bir olabilmesiyle önem kazandı. Şirketler açısından bazı durumlarda kapısına kilit vurmaya kadar gidebilecek yıkıcı sonuçları olan, gerçek hayattaki kurum vizyon ve misyonunun dijital mecralarda karşılık bulamamasından oluşan kayıpları engellemenin en etkili yolu ise şirketin dijital ikizinin şirket fiziksel olarak kapısını açmadan önce, yani daha ilk adımda şekillendirilmesi. Dolayısıyla şirketlerin dijital ajansların kapısını aşındırmaları büyük bir riski yönetmek zorunda kalmalarından ortaya çıkıyor. İkincisi ise şirket hizmet ve faaliyetlerinin dijital ortama taşınması ve müşteriye fiziksel koşullarda verilebilen her hizmetin dijital platformlarla da verilebilmesinin sağlanması. Genellikle birinci amaç, ikinciyi kapsamakta. İlk amacın stratejik ve bütünsel yaklaşımından ziyade ikinci yaklaşımda amaç, daha kısıtlı ve günümüzdeki dijitalizasyon furyasına çabuk ve en düşük maliyetle uyum sağlayabilmek.
Burada dikkatimizi çekmesi gereken hızla yükselen bir iş modeli; holistizm. Yani tek bir kaynaktan ihtiyaç duyulan birçok hizmetin veya ürünün, günümüzün standartları olan kişiselleştirilmiş, kolayca ulaşılabilen ve aracısız (Me, Free, Easy) bir şekilde temin edilebilmesi. Tek bir ürün veya hizmet için, en uygun fiyatı ve kaliteyi sunan platformu (fiziksel olarak tek bir ürün satan bir mağaza veya internet sitesi) bulmak ve bunu talep edilen her şey için tekrarlamak yerine bir süpermarketteki gibi ihtiyaç duyulan her neyse hepsine yönelik bir çözüme sahip olanın müşteri tarafından tercih edilmesi. Talebi doğrultusunda dijital ikizini yaratmak isteyen bir kurum, bu zorlu sürecin her aşamasında sahip olmak istediği dijital misyon ve vizyonunu bilen bir ekip ile stratejisini geliştirebilir, iş modellerini (PLM – Product Lifecycle Management) ve sonrasında süreçlerini şekillendirebilir ve danışmanlık aldığı farklı şirketlerin oluşturduğu iş modellerinin uyumsuzluğu dolayısıyla yaşanabilecek kayıpların önüne geçebilir. Dijital ikiziyle neler yapmak istediğine karar veren şirket, örneğin kendisi için büyük önem taşıyan bazı süreçlerle alakalı daha fazla detay içeren simülasyonlar (starting point for a simulation with a twin) gerçekleştirebilir. Hatta beş veya on yıllık projeksiyonlarını bu simulasyonlarla elde ettiği sonuçlara göre şekillendirebilir. Bir nevi Solvency II sürecinde gerçekleştirdiğimiz stres testlerine benzemekte.
Sigorta Şirketlerinin Dijital İkizleri
Türkiye sigorta sektörü için henüz yeni bir kavram olan dijital ikiz, Avrupa’da 2012 yılından itibaren dijital platformların daha yoğun kullanılmasıyla birlikte gündeme gelmeye başlamıştı. Sigorta değer zincirinin (insurance value chain) ikinci aşaması olan satış ile başlayan dijital ikiz ihtiyacı, giderek diğer zincir halkalarına da yayıldı. 2014 yılında ortaya çıkan InsurTech ile artık sahip olunması zorunlu bir kavram haline gelen dijital ikizler, günümüzde değer zincirindeki beş ana ve dört yardımcı faaliyetin hepsini kapsanmakta ve şirketin fiziksel varlığı ve dijital ikizi arasındaki kapsam farkı her geçen gün azalmakta.
Ülkemizde sigorta sektöründe yukarıda bahsettiğim bütüncül hizmeti verebilen, A’dan Z’ye bir sigorta şirketinin dijital ikizini oluşturabilecek seviyede hem stratejik danışmanlık hem de yaratıcılık faaliyetlerini yürütebilen bir kurumu, bu yazıyı hazırlarken yaptığım araştırmalar sırasında bulamadım. Her talebin kendi arzını yarattığı günümüzde, demek ki sigorta şirketlerinin henüz böyle bir talebi olmamış. Sürecin küçük parçalarını gerçekleştirebilen birçok şirket olmasına ve büyük sigorta şirketlerine hizmet vermelerine rağmen hiçbirinin bu bütüncül bakış açısını ortaya çıkarabilecek yetenekte ekibe ve yeterli tecrübeye sahip olmadığı sonucuna ulaştım. Ancak bu furya yakın zamanda ülkemize de gelecek ve danışmanlık şirketlerinin dijital ikiz hizmeti veren ajansların peşine düştüklerini, kendi sektörel stratejik deneyimlerini dijital ikizlerin yaratılması için kullanacaklarını görebileceğiz.
#DigitalTwin, #InsurTech, #MeFreeEasy, #InsuranceValueChain, #PLM, #ProductLifeCycle, #Holistism, #Simulation, #ZeynepStefan
3,441 total views