Animal Spirits / Akerlof – Shiller
2001 yılında ‘asimetrik bilginin piyasalara etkisi’ konusunda yaptığı çalışmalar ile iktisat alanında Nobel ile ödüllendirilen George Akerlof ve 2013 yılında aynı ödüle ‘aktif varlık fiyatlarının amprik analizi’ alanındaki çalışmaları ile layık görülen Robert Shiller’ın yazdığı ‘Hayvansal Güdüler’ kitabı, günümüzde davranışsal ekonomi ile yeniden gündeme gelen iktisadi doktrinin temel bir varsayım hatasını neredeyse 10 yıl önce gündeme getirmiş ve çok doğru tespitlerle değerlendirmiş harika bir kitap.
Kitapta 2008 krizi nedenleri ve hayvansal güdülerin sonuçları üzerinde nasıl etkin olduğu örneklerle detaylandırılmakta birlikte, kısaca klasik iktisadi doktrinde belirtildiği gibi insanlar bütünüyle rasyonel olmadıkları ve sadece ekonomik güdüleriyle hareket etmedikleri – edemedikleri ifade edilmiş. Konuyla alakalı Keynes’in çalışmalarına da atıfta bulunan kitap, 1930 ve 2008 krizlerinin öneml bir ortak özelliğine de dikkatimizi çekmekte: ‘Kapitalizm, bize en mükemmelini verebilir, ancak devlet, oyunun kurallarını belirlemek ve bir hakem gibi davranmak için her zaman sahada olmalıdır.’ Aksi durumda piyasaların, yolsuzlukların çekiciliği karşısında tamamen savunmasız olan ancak buna rağmen başkalarının yolsuzlukları ortaya çıkarıldığında halen nefret duyabilen, adalet kavramıyla tam anlamıyla ilgili olmakla birlikte düşünceleri ekonomik gerçekliklerden çok anlatılan boş hikayelerle doldurulmuş olan insan doğasının bilinmez ve öngörülemez insafına bırakacağı konusunda bizi uyarmaktalar.
Günümüzde bazı Avrupa Birliği üyesi ülkelerin gündeminde olan ülke vatandaşlarının tasarruf ve emeklilik planlarının kişinin kendi inisitafine bırakan neo-liberal yaklaşımları sert bir şekilde eleştiren yazarlar, bu durumun felaketle sonuçlanacağını, kişisel tasarruf ve emeklilik planlarının bireysel planlama ve insanoğlunun her zaman harcamaya kayan alışkanlıklarının insafına bırakılmak yerine holistik bir bakış açısıyla değerlendirilmesi, hükümetlerin her zaman tasarrufu desteklemesi ve harcamayı özendirici etkenleri engellemeleri gerektiğini belirtmektedir.
Keynes’in vardığı ‘insanlar ekonomik çıkarlarının peşinden koşarken herzaman rasyonel davranamazlar ve bu durum ekonomide görülen dalgalanmaların esas nedenidir’ sonucundan hareketle insanoğlunun bütün irrasyonellikler tarihini ‘güven, adalet, yolsuzluk, para yanılsaması ve hikayeler’ ana başlıklarıyla detaylandıran Akerlof ve Shiller, sıcak duyguların basit ekonomik doğruları nasıl görünmez kıldığına dair en güzel örnekleri sıralamaktalar.
Yazarların görüşlerinin klasik iktisadi doktrinden ayrıştığı başka bir nokta ise devletin mutlak dahlini, gerekli ölçülerde gerekli görmeleridir. Klasik iktisatçıların savunduğu gibi devletin finansal piyasalarla ilgili küçük bir rolünün olması halinde, istihdam seviyeleri gibi hayati değerler büyük iniş çıkışlara açık hale gelebilecek ve güven eksikliği finansal piyasaları kaosa sürüklemektedir.
İnsan doğasının başka bir karanlık tarafına da dikkat çeken yazarlar, insanların gelecekten büyük beklentiler içine girdiklerinde yozlaşma eğiliminin arttığını, her çöküşten önce mutlak bir kıvaç havasının hakim olduğunu bizlere göstermekteler. Özellikle iktisatçıları, finansal piyasalarda anlatılan hikayelere ve onların tarif etmeye çalıştığı yapay gerçekliğe karşı uyaran yazarlar, 2008 yılı krizinden önceki finansal yapıda da benzer bir gerçeklik türünün olduğuna dikkat çekmekte ve kriz patladığında ekonomideki eksikliğin para değil, bu gibi durumlarda her zaman ortaya çıktığı gibi güven eksikliği olduğunun altını çizmekteler.
Günümüzde sigorta sektöründen robotik teknolojilere kadar birçok bilimsel disiplin ve iş kolu içerisinde kendine yer bulan ve 2017 yılında Richard Thaler’in çalışmaları nedeniyle Nobel ödülüne layık görüldüğü davranışsal ekonomi ve finansal piyasalar üzerindeki etkilerini konu eden bu kitap, çizdiği geniş çerçeve ve detaylı örnekleriyle sizi yeniden ve yeniden düşünmeye sevkedecek.
1,619 total views