Pandemi ile birlikte gelen yeni talepler
Sigorta ve reasürans şirketleri 2020 yılı ikinci çeyrek sonuçlarını açıklamaya devam ediyor. 2019 yılı aynı dönemine göre birçok şirkette %20 ve üstü prim üretiminde daralma ve pandemiye bağlı hasar taleplerinden dolayı operasyonel maliyetlerinde yüksek kayıplar söz konusu. Sermaye yeterlilik rasyoları ‘şimdilik’ düzenleyici kurumların belirlediği seviyelerin üstünde olsa da ve şirketlerin yöneticileri halen büyük bir etki hissetmediklerini belirtseler de Q3 ve Q4 doğal afet sezonu sonrasındaki değişimin yönünü hep beraber göreceğiz.
Sektör açısından ‘ilginç’ bir dönemi yaşadığımız, pandeminin sigorta ve reasürans sektörlerine negatif etkisinin hızla devam ettiği bu günlerde olumlu gelişmeler de söz konusu. Sektördeki ürün çeşitliliğinin artması fon büyüklüğündeki artış ve özellikle finansal derinleşme süreçleri açısından da büyük önem taşımakta. Dolayısıyla EIOPA ve BaFin raporlarından W&I (Warranty and Indemnity Insurance – Beyan ve Taahhüt Sigortası olarak çevirebiliriz) sigortasına olan talep artışını görmek beni iki kat mutlu etti.
Bu sigorta türü özellikle kurumsal alanda gerçekleştirilen satın alma ve birleşme işlemleri sürecinde tercih edilmekte ve ilk defa Londra piyasasında geliştirildiğinden olsa gerek Avusturalya, İngiltere ve A.B.D. gibi Anglo-Sakson piyasalarından görece yüksek talep görmekte. Bununla birlikte, önceki yıllarda gerçekleştirilen satın alma ve birleşme işlemlerinin bütününde sadece %5 gibi düşük bir kullanım oranına sahip olan W&I sigortası, pandemi sırasında değişen finansal dengelerle birlikte talebini %40’lara ulaştırmış durumda.
Genellikle satın alan taraf için, satan tarafın taahhütlerini yerine getirememesi sonucunda ortaya çıkabilecek zararlara karşı teminat sağlayan bu sigorta türü, poliçe sahibinin uğrayabileceği finansal kayıplarla birlikte olası itibar kaybının da tazmin edilebilmesi için yeni bir yapıya kavuşturulmak istenmekte. Bununla birlikte satış sonrası vergi temelli anlaşmazlıklar olmaksızın 2 yıl, vergi temelli anlaşmazlıklar için ise 5 yıl teminat süresi öngören geleneksel W&I teminatında süre uzatımı da gündemde. Poliçeye olan talep artışının doğal olarak beraberinde teminat kapsamı artışını da getirmesi ve sadece alıcı tarafın değil satıcı tarafın da benzer teminat ihtiyaçları için poliçeye ilgi göstermesi ile 2021 yılının W&I poliçe üretimi için talep artışının devam edeceği bir yıl olacağını, dolayısıyla yenilemelerinin de bu doğrultuda artış gösterecek prim bedelleri ile gerçekleştirilebileceğini öngörebiliriz.
W&I sigortasının oluşturulma sürecine baktığımızda sadece büyük ölçekli brokerlar ile satın alma veya birleşme sürecini yöneten hukuk bürolarının bir araya gelerek poliçe kapsamını belirlediğini, dolayısıyla poliçe kapsamının poliçe sahibi için bile anlaşılması zor olabildiğini görmekteyiz. Söz konusu karmaşık teminat kapsamı beraberinde hasar süreçlerinin değerlendirilebilmesi için bile devreye hukuki kurumların girmesini ve hasar – prim oranında ortaya çıkan tutarsızlıkları da getirmekte. Süreç içerisindeki sayageldiğimiz olumsuzluklar poliçeye olan talebin, sağlanan kritik teminat türüne rağmen neden cılız kaldığını da açıklamakta.
Türkiye’de W&I sigortası uygulamalarını ve poliçe kapasitesinin yoğunluğunu incelemek için yaptığım araştırmada karşıma aracı kurumların teminat türü ile ilgili yayınladıkları kısa makaleler çıktı. TSB’nin teminat türleri veri tabanında ise bu sigortaya konu olan teminat türlerinin kırılımına dolayısıyla Türkiye piyasası için bu sigorta türünün performansı hakkında yorum yapabilecek bilgiye ne yazık ki ulaşamadım. Ancak poliçe teminat koşullarının sadeleştirilmesi, satışın daha küçük ölçekli dağıtım kanalları tarafından bile yapılabilecek hale getirilmesi, hasar sürecindeki adımların görece netleştirilmesi ve kişisel hasar bildirimlerinin bile dijital platformlar ile yapılabilecek hale evrilmesi gibi teknolojinin getirdiği kolaylıklar sayesinde W&I sigortasının kullanımı uluslararası piyasalarla paralel olarak ülkemiz piyasasında da artacak ve finansal derinleşme sürecindeki Türkiye ekonomisinde finansal ürün çeşitliliğinin yeterli büyüklüğe ulaşmasına ve halen tam ölçeğini bilemediğimiz teminat açığının azaltılmasına önemli bir katkıda bulunacaktır.
#WarrantyandIndemnityInsurance, #W&I, #ProductAnalysis, #PotectionGap, #FinancialDeepening, #ZeynepStefan, #AizaConsulting
2,513 total views, 1 views today
Leave a Reply
Want to join the discussion?Feel free to contribute!